
05 Aralık 2025 Cuma
Yıldız, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde Mirabal Kardeşlerin diktatörlüğe karşı duruşlarından ötürü katledilmelerinin anısına ilan edilen bugün; ne yazık ki kadına karşı şiddeti sonlandırmadı.
Bugün kadınlara karşı yöneltilen en büyük şiddet şüphesiz ki savaştır. Dünyanın neresinde olursa olsun, çıkan her savaşın bedeli ne yazık ki kadınlar ve çocuklar tarafından ödenmektedir.
İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımda, Bugün Somali’de devam eden iç savaşta, zulüm altında olan Doğu Türkistan’da, yıllardır her türlü acıyla sınanan Yemen’de ve Afrika kara parçasında kadınlar ağır bedeller ödemektedir.
Gazze’de çocukların annesiz, annelerin yavrusuz kaldığını gördük. Yavrusunun ölü bedenine sarılan anneler gördük. Aç bırakılan, hastalığa terk edilen anneler ve kadınlar gördük.
Gazze’de lise bitirme sınavında %96,7 ortalamayla büyük bir başarı kazanan genç kızımız Şehide Duha Nazmi Ebu Dellal’ın, sevincini yaşayacak bir günü bile olmadan annesi ve altı kardeşiyle birlikte katledilişine şahit olduk.
Hind Receb’in öldürüldüğü bölgenin birkaç metre ötesinde, yardım çağrıları günlerce duyulmayan öğretmen Ghada Rabah’ın evi ikinci kez bombalanarak ailesiyle birlikte enkaz altında yok edildi. Sivil savunma ekipleri ulaştığında ise geriye sadece sessizlik kalmıştı.
Kudüs Tugayları Sözcüsü Ebu Hamza’nın eşi Şeyma Ebu Seyf’in, hiçbir güvenli alan bırakılmayan Gazze’de hedef alınarak yaşamdan koparıldığını gördük.
Fakat ne acıdır ki bu tablo karşısında kadına karşı şiddet, çocuk hakları, özgürlük ve demokrasi gibi söylemlerde başı çeken Batı devletlerinden tek bir tepki, tek bir somut adım görmedik” dedi