DOLAR
34,7508 0.04%
EURO
36,5006 -0.12%
ALTIN
2.951,100,02
BITCOIN
33665901.60861%
Bursa
8°
HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
HAFİF YAĞMUR
SABAHA KALAN SÜRE
03 Aralık 2024 Salı
NewsOsmangazi Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü’ne özel düzenlediği Mobil Fotoğrafçılık Atölyesi’nde engelli bireyler, mobil fotoğrafçılığın temel bilgilerini öğrendi.
Engelli bireylere akıllı telefon ve mobil cihazlardan fotoğraf çekmenin temel bilgilerini düzenlediği Mobil Fotoğrafçılık Atölyesi ile öğreten Osmangazi Belediyesi, engelli bireyler keyifli ve bilgi dolu bir geçirdi. Osmangazi Belediyesi Osmangazi Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi BAREM’de bakım hizmeti alan engelli bireyler, Osmangazi Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Gününe özel düzenlediği Mobil Fotoğrafçılık Atölyesi’nde akıllı telefon ve mobil cihazlardan fotoğraf çekmenin temel bilgilerini uygulamalı olarak öğrendi. Osmangazi Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü personeli Mustafa Mesut Şık tarafından verilen eğitimlerde engelli bireyler fotoğrafçılıkta yeni bilgiler öğrenmenin mutluluğunu yaşadı.
NewsOsmangazi Belediyesi bünyesinde hizmet veren Emek Yetenek Evinde KPSS’ye hazırlanan otizmli İsmail Öz, seslendirdiği şiirle herkesi kendine hayran bıraktı.
Şiire ve okumaya büyük merak duyan İsmail Öz’e 4 yaşında otizm teşhisi konuldu. Hayata sıkı sıkı tutunan İsmail Öz, (21) şiire ve okumaya büyük merak duydu. Sürekli şiir ve kitap okuyan İsmail’in KPSS sınavına hazırlanmak için gittiği Osmangazi Belediyesi bünyesinde hizmet veren Emek Yetenek Evi’nde şiir okuma yeteneğinin farkına varıldı. Şiir okuma konusunda yetenekli ve sesinin çok güzel olduğu fark edilen Öz’den 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü için şiir okuması istendi. Bu isteği geri çevirmeyen İsmail Öz, Osmangazi Belediyesi Hüdavendigar Sosyal Gelişim Merkezi’nde Cemal Süreya’nın “Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı” şiirini seslendirdi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve Osmangazi Belediyesi, sosyal medya hesaplarında paylaşılan İsmail’in şiir okuduğu görüntü, izleyenler tarafından büyük ilgi görerek beğeni yağmuruna tutuldu.
NewsUsta kalemler Osmangazi ve Bursa’yı konuştu
Osmangazi Belediyesi’nin düzenlediği Medya Buluşmaları programında Bursa medyasının tecrübeli kalemleri, Osmangazi, Bursa ve ülke gündemine dair önemli gelişmeleri konuştu.
Osmangazi Gösteri Merkezi’nde, Gazeteci Sevda Kurul Moderatörlüğünde “2024’te Ne Oldu, Ne Olmadı?” başlığıyla düzenlenen medya buluşmasında Gazeteci Yazarlar Ahmet Emin Yılmaz ve Namık Göz; Bursa, Osmangazi ve gündeme dair gelişmeleri konuşarak faydalı bilgiler verdi. Geride kalan 2024 yılının değerlendirilip, 2025 yılına ilişkin temennilerin görüşüldüğü buluşmaya Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve gazeteciler katıldı.
“Tarihi kentin ortaya çıkartılması çok önemli
Tarihi kentin ortaya çıkartılması, dokunun korunması, turist çekilmesi ve bunun üzerinden kentin ekonomisine katkı sağlanmasının çok önemli olduğunu ifade eden Gazeteci Ahmet Emin Yılmaz, “Bursa 8 bin 500 yıllık çok eski geçmişi olan bir kent. Bursa’nın tarihi kent merkezi olan Osmangazi ilçesi, büyükşehir statüsünden önce Bursa Belediyesi olarak tanımlanan mücavir alan sınırlarının 3’de 2’si şuanda Osmangazi Belediyesi’nin sınırları içindeydi. Kentin tarihi, çarşısı, ticaret merkezleri, yaşam alanları Osmangazi içinde bulunuyor. Önce tarihi mirası korumamız, kültürü yaşatmamız lazım. Osmangazi Belediye Başkanı Sayın Erkan Aydın’ın projeleri içerisinde yer alan tarihi yürüyüş yolu Bursa için çok önemli. Yeşil ve Emirsultan’dan başlayıp, Panorama
Müzesi’nden geçen Kayhan’dan ilerleyen Uzun Çarşı, Kapalı Çarşı ile devam eden Ulucami, oradan Tophane ve Hisar içindeki rekreasyon alanlarının tamamlanmasıyla, soluklanan ve en son Cilimboz’da tarihi Romangal ipek fabrikasının kültürel yapıya dönüşmesiyle sonuçlanacak bir hat planlanıyor. Aşama aşama bunlar yapılıyor. Tarihi kentin ortaya çıkartılması, dokunun korunması, turist çekilmesi ve bunun üzerinden kentin ekonomisine katkı anlamında sağlanması güzel ve önemli şeyler” dedi.
“Osmangazi Belediyesi Bursa’da en çok kreş açan belediye oldu”
Günümüzde sosyal yaşamın içerisinde anne ve babanın genelde çalıştığını belirten Yılmaz, “Anne ve baba çalışırken çocuklar nereye bırakılacak? Bu yüzden kreşler çok önemli. Anaokulu daha farklı bir kavram tartışmayı kreş mi, anaokulumu ayrımında eleştiriyorum. Anaokulu daha farklı bir kavram ama kreş, bugünün yaşamında zorunluluk. Osmangazi Belediyesi şuana kadar Bursa’da en çok kreş açan ve planlayan belediye oldu” şeklinde konuştu.
“En önemli konu ekonomi”
2024 yılına damgasını vuran konunun ekonomi olduğunu söyleyen Gazeteci Namık Göz de, “Halk artık bu uygulanan ekonomik politikalardan, daha doğrusu ekonomi politikasızlığından canından bezecek hale geldi. Şuanda kim ne derse desin, insanların birinci gündemi ekonomidir. 2024 seçimlerine de aslında ekonomi damga vurdu. Bu ekonomik tablo böyle devam ederse önümüzdeki süreci bunlar belirleyecek.
Geçen Nisan ayından itibaren geçen sürede sanki sihirli değnek varmış gibi hızla değişmesi bekleniyor. Bu hızlı değişimi gerçekleştirmek öyle kolay değil, çünkü 60 yıllık bir dert yumağını bir yılda dönüştürebilmek ve değiştirebilmek çok zor. Şuanda önemli adımlar atılıyor. Bursa ve Osmangazi için güzel gelişmeleri bekliyoruz.” diye konuştu.
“Bursa için en doğru planları bekliyoruz”
Bursa’nın resmi rakamlara göre kaçak yapı cenneti olduğunu aktaran Göz, “Kentin yüzde 65’i kaçak ve imara aykırı yapılardan oluşuyor. Bir tarafı Uludağ, diğer tarafı ova, güya biz ova koruma yasaları çıkartmışız ama tarumar etmişiz. Bu kentin büyük deprem beklentisi var ve dirençli Bursa’yı oluşturmak konusundan bahsediyoruz. Gerçekten ihtiyacı olan yerlerde kentsel dönüşüm yapılmadı. Bu şehrin planlanması hiçbir zaman şehrin gelişme hızına yetişemedi. Bursa obez büyüyor. Bu obeziteye hiçbir planlama yetişemiyor. Planlama hep sonradan geliyor. Bursa sorunlarını aşmak için bir dönüm noktasında kritik bir dönemeçteyiz aslında. 1998 yılında 1/100.000 çevre düzeni planı Erdem Saker, döneminde şehrin tüm paydaşlarının katılımıyla yapıldı. Herkesin onayı vardı. Ne yazık ki, hiçbir programına uymadık. Revizyon imar planlarıyla yine o plan geçersiz hale geldi. 1998’den 2020 yılına kadar bu planlama süreci bizi götürecekti. Bursa şuan kritik bir dönemecin eşiğinde. Büyükşehir Belediyesi, 1/100.000’lik çevre düzeni planı yapıyor. Eğer biz bu planlamayı doğru dürüst yapamaz, kırmızı çizgilerini doğru şekilde belirlemezsek Bursa’yı kıymetini bilemediğimiz şehir kategorisine alırız. Hiçbir değerimiz kalmaz. Aynı mantık ve zihniyetle ilerlemeye devam ederiz. Şuanda çok değerli bir kadro çalışıyor. Türkiye’nin en seçkin akademisyenleri geldi. Şehir planlaması konusundaki uzman isimler, 2025 yılının sonuna kadar bir plan hazırlayacaklar. Bursa kamuoyu ve diğer paydaşlarla belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve gazeteciler konuşarak bir plan ortaya çıkacak. Bu plan bence çok önemli. kentsel dönüşümü bunun içinde belirlemeliyiz. Bundan sonraki imara açılacak konut ve sanayi alanlarını belirlemeliyiz” dedi.
NewsEngelli bireylerin ve ailelerinin sosyal yaşamda daha fazla yer almaları amacıyla hizmet veren Nilüfer Belediyesi Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi, 13’üncü kuruluş yıl dönümünü Dünya Engelliler Günü’nde kutladı. Engelli bireylerin katılımıyla düzenlenen gece anlamlı görüntülere sahne oldu.
Nilüfer Belediyesi’nin engelli dostu belediyecilik anlayışıyla hayata geçirdiği ve Türkiye’nin örnek sosyal belediyecilik projelerinden biri olan Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi’nin hizmete girmesinin 13. yılı, engelli bireylerin de katıldığı özel gecede kutlandı. Gold Salon Nilüfer’de düzenlenen geceye; Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri ileçok sayıda engelli birey aileleriyle birlikte katıldı.
BİZİM EV’İN HİZMETLERİ BÜYÜYOR
Gecede konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Engelli dostu belediyecilik anlayışımızla, örnek olmuş bir belediyeyiz. Engelli bireylerin ve ailelerinin hayatını kolaylaştırmak için birçok projeyi hayata geçirdik” dedi. 2011 yılında kurulan Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi’nde etkinliklere katılım sayısının, 2024 yılı itibariyle 2 bin 500’e ulaştığını söyleye Başkan Şadi Özdemir, 30 uzmanın görev aldığı merkezde, eğitim odası, fizyoterapi odası, beceri değerlendirme odası, bilgisayar odası ve yüzme havuzunun bulunduğunu söyledi. Görme engelli vatandaşlara yönelik özel hizmetler sunduklarını da belirten Başkan Şadi Özdemir, “Görme engelli vatandaşlarımız için yaş gruplarına göre özelleştirilmiş hizmetler sunuyoruz. 3-6 yaş grubundaki çocuklarımız için ana dil ve müzik etkinlikleri, kavram geliştirici aktiviteler düzenliyoruz. 6 yaş üstü için ise bağımsız hareket eğitimi, beyaz baston kullanımı ve kabartma yazı eğitimi veriyoruz. Ayrıca bilgisayar eğitimleriyle onlara teknoloji kullanımı öğretiyoruz” diye konuştu.
BİZİM BAHÇE’DE ÜCRETSİZ TATİL İMKANI
Nilüfer Belediyesi’nin engellilere yönelik hizmetlerinin Bizim Ev ile sınırlı olmadığını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, “2016 yılında hayata geçirdiğimiz Bizim Ev Engelsiz Sosyal Yaşam Destek Merkezimizde engelli vatandaşlarımıza doğayla iç içe tatil yapma imkanı sağlıyoruz. Bizim Bahçe’de her biri 5 kişilik, 7 engelsiz ev var. Burada Bursa’da ikamet eden engelli bireyler ve aileleri ücretsiz bir şekilde tatil yapabiliyor” dedi.
ENGELLİ BİREYLER DE EKONOMİYE KATILIYOR
Engelli bireylerin istihdamına yönelik hayata geçirdikleri çalışmalarını da anlatan Başkan Şadi Özdemir, “Ekonomik ve sosyal hayata katılımları sınırlı olan zihinsel engelli, otizmli ve down sendromlu olan kişileri işe hazırlık aşamasından, işin sürdürülmesine kadar tüm aşamalarda iş koçu eşliğinde destekliyoruz ve bu kişilerin iş hayatına kazandırılmaları için çalışıyoruz” dedi.
“Farklılıklarımızla bir aradayız” diyen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, engelli vatandaşların hayata tam ve eşit katılımlarını sağlamak için çalışmalarımızı sürdürdüklerini belirterek, “ 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde bir kez daha vurguluyoruz ki, engelleri birlikte aşıyor, daha kapsayıcı bir toplum ve engelsiz bir Nilüfer için el ele çalışıyoruz” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız da “Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman yanınızda olup, önünüzdeki engelleri kaldıracağız” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi’nin 13’üncü kuruluş yıl dönümü pastasını Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve Bizim Ev katılımcıları hep birlikte kesti. Gecede, etkinliğe destek veren kurum temsilcilerine teşekkür edildi. Etkinlik, Taner Yazıcı ve orkestrasının konseriyle devam etti. Geceye katılanlar, Taner Yazıcı’nın eğlenceli şarkılarıyla gönüllerince eğlendi.
NewsCHP BURSA MİLLETVEKİLİ ORHAN SARIBAL: “BU ENFLASYON, HALKIN CEBİNDEKİ SON KURUŞUN DA ALINMASI DEMEKTİR”
Gıda enflasyonunun birçok ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek olduğunu vurgulayan CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, “Bu enflasyon, halkın cebindeki son kuruşun da alınması demektir. Tarladan pazara artan maliyetleri görmezden gelen, üreticinin alın terini yok sayan ve tüketiciyi daha da yoksullaştıran bu düzen sürdürülemez. Memurun, emeklinin, işçinin cebindeki üç kuruşa göz diken; halkı zamlarla, vergilerle ezip Saray’da şatafat içinde yaşayanlara yazıklar olsun” dedi.
CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in açıkladığı Kasım Ayı Enflasyon rakamlarını Meclis’te düzenlediği basın toplantısında değerlendirdi. Milletvekili Sarıbal, Türkiye’nin ekonomi yönetiminde “rasyonaliteye dönüş” vaadiyle yola çıkan Mehmet Şimşek’in programının acı gerçekleriyle yüzleştiğini belirtti. Rakamların, ekonomik çöküşü açıkça ortaya koyduğunu, halkın en çok ihtiyaç duyduğu temel ürün ve hizmetlerde yıllık artış oranlarının korkutucu seviyelere ulaştığını dile getiren Sarıbal, “Bunun bir yol haritası değil, çıkmaz sokak olduğunu yaz aylarında söylemiştim! Kasım ve Aralık ayında, yılsonuna doğru büyük bir gıda krizinin yaşanacağını belirtmiştim. Vatandaşın alım gücü her geçen gün erirken, çarşıda pazarda hayat pahalılaşıyor. Tarladan pazara artan maliyetleri görmezden gelen, üreticinin alın terini yok sayan ve tüketiciyi daha da yoksullaştıran bu düzen sürdürülemez” dedi. İktidarın ekonominin yapısal sorunlarına çözüm bulmak yerine, günü kurtarma çabalarıyla halkı yoksulluğa mahkum ettiğini vurgulayan Milletvekili Sarıbal, “Küçük çiftçileri ortadan kaldırmayı hedefle; tarım ve gıda üretimini yabancı şirketlere bırak, ithalatı teşvik ederek uluslararası şirketleri zengin et, çiftçinin borç yükü altında ezilmesine seyirci kal ardından gıda fiyatlarındaki artışı kontrol edemeyince, ahlaksız tüccar ve gıda teröristi aramaya başla! Cadı avına gerek yok. Memurun, emeklinin, işçinin cebindeki üç kuruşa göz diken; halkı zamlarla, vergilerle ezip Saray’da şatafat içinde yaşayanlara yazıklar olsun. İhtiyacımız olan, halkın taleplerini merkeze alan, adil, üretken ve sürdürülebilir bir ekonomi politikasıdır” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE GERÇEĞİ: ÜRETİM DÜŞTÜ, BORÇLAR BÜYÜDÜ, YOKSULLUK ARTTI
Gıda enflasyonunun birçok ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek olduğunu vurgulayan Sarıbal, “Gerçekler ortada: Üretim düştü, istihdam zayıfladı, borçlar büyüdü, yoksulluk arttı. ENAG’a göre kasım ayında enflasyon aylık yüzde 4,06 artarken yıllık yüzde 86,76’ya ulaştı. TÜİK ise bu oranı aylık yüzde 2,24, yıllık yüzde 47,09 olarak açıkladı. Aradaki uçurum, Saray’ın halktan ne kadar kopuk olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Gıda enflasyonu ise aylık yüzde 5,10 ile bir çok ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek. TÜİK’e göre kasım ayında fiyatı en fazla artan tarım ürünleri; taze sebze yüzde 29,6, yıllık bazda yüzde 126, yumurtada 14,10, yıllık bazda 37,96, kuzu etinde 5,21, yıllık bazda 80,72, taze meyvede 4,01, yıllık bazda 60,24. Makarna, un, doğalgaz, kira her kalemde bu enflasyon, yoksulluk demektir. Bu enflasyon, halkın cebindeki son kuruşun da alınması demektir” diye konuştu.
SARAYLAR YÜKSELİRKEN HALKIN EVİ YIKILDI, SOFRALAR KÜÇÜLDÜ
Milletin alın teriyle kurulan sofraya göz diken, özgürlüğü yasaklarla kuşatan, hak ve hukuku sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bir araç haline getiren bir iktidarın halka hizmet edemeyeceğini kaydeden Sarıbal, “Saraylar yükselirken halkın evleri yıkılmış, sofraları küçülmüş, umutları çalınmıştır. Saray zihniyeti, halktan kopukluğun, adaletsizliğin ve keyfiyetin sembolü olmuştur. Halkın iradesini yok sayan, eleştiriyi susturan ve ayrışmayı körükleyen bu anlayış, artık çökmüştür. Zincire vurulmuş bir milletin özgürlük mücadelesini, bağımsızlık aşkını ve halkın fedakârlığını anlatan bir destandır. Nâzım Hikmet’in kaleminden çıkan ve Kurtuluş Savaşı’nı en görkemli şekilde anlatan Kuvâyi Milliye’nin, halk kütüphanelerinde ‘uygunsuz içerik’ bahanesiyle yasaklandı. Hiçbir yasak, halkın özgürlük ve bağımsızlık tutkusunu karartamaz. Biz bu toprakların özgürlük destanlarına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Nazım’ın dediği gibi, zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmayanların sesi olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
