24 Kasım 2024 Pazar
Elektrikli araçların ekolojik dengeye olan etkileri ve çevreci yapıları son yıllarda bolca konuşulurken; bazı üreticiler var olan içten yanmalı araçların da sürdürülebilirliğin bir parçası olduğuna dair gelecek planları ve projeksiyonları ortaya koymaya başladı. MOTOR Aşin CEO’su Saim Aşçı: “İçten yanmalı motorla donatılmış bir otomobilin üretiminde ortalama 5,5 ton CO2 harcanırken, elektrikli araçta bu rakam ortalama 9 tona kadar çıkıyor. Yani yoldan ayrılıp hurdaya ayrılan her otomobilin yerine gelecek yenisi için çok ciddi bir kaynak kullanımı var. Doğru yedek parça kullanımı, ortalama 12 yıl olan bir otomobilin ömrümün 15-20 yıla kadar çıkarabiliyor. Kaliteli otomobil ve kaliteli yedek parça, sürdürülebilirliğin ta kendisi konumuna geçiyor. Biz de sürdürülebilirliği 2023 yılı itibarıyla odak noktamız haline getirdik.” dedi.
Aşin Motorlu Araçlar Genel Müdürü Okan Erdem ise “Türkiye’de araç yaş ortalaması 15, ancak bu fazla gibi görünse de Dünya’da da durum çok farklı değil, 12 yaş civarında. Yollarımızda 30 milyon araç var ve hepsi birer milli servet. Doğru bakım & onarımlarla servetimizi de korumuş oluyoruz. Nitekim 3-4 milyon kilometre yol kat etmiş birçok otomobil örneği var.” şeklinde konuştu.
Otomotivde satış sonrası hizmetlerini kapsayan servisler ve yedek parça pazarı, sessizce sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlıyor. Öyle ki otomobil markaları, 2040’a kadar izlenecek sürdürülebilirlik stratejilerine ikinci el otomobilleri ve SSH hizmetlerini eklemeye başladı.
90’ model Alman ve Japon otomobilleri halen görevini yerine getirebiliyor
Bir elektrikli aracın üretiminden kaynaklanan CO2 emisyon seviyesi, ortalama 9-11 tona yaklaşırken, yüzde 50’ye yakını batarya üretiminden kaynaklanıyor. Konvansiyonel motorlu araçlarda 5,5-6 ton CO2 emisyonu ortaya çıktığını belirten Motor Aşin CEO’su Saim Aşçı, “Bugün popüler hale gelen bir elektrikli aracın üretimi, geleneksel bir araçla ortalama 8 yıl boyunca yapılan yolculukta ortaya çıkan CO2 emisyonlarına eşdeğer miktarda CO2 salınımına neden oluyor. Yeni bir otomobil satın almak yerine, ikinci el bir otomobil satın alarak veya var olanı koruyarak, aslında sürdürülebilirliğe farkında olmadan katkı sağlıyorsunuz. Onaylı ve kaliteli yedek parça,
kaliteli bir otomobille birleşince, ortalama 12 yıl/300.000 km olan araç ömrü, 15 yıl, belki 20 yıl ve üzerine çıkıyor. Özellikle 80’ler sonu, 90’lar başı BMW, Mercedes, Audi gibi Alman premium araçlarını veya Toyota, Nissan, Honda gibi Japon grubu otomobilleri dikkatli incelerseniz, durum net ortaya çıkıyor. İşte bu yüksek üretim kalitesi, kaliteli yedek parça ve doğru servisle mümkün oluyor.” dedi.
İyi servis desteğiyle tek otomobille 5 milyon kilometre de kat edilebiliyor
Aşin Motorlu Araçlar Genel Müdürü Okan Erdem de Dünya’dan örnekler vererek, oto servislerinin sürdürülebilirlikteki konumuna atıfta bulundu: “Türkiye’de araç yaş ortalaması 15, ancak bu fazla gibi görünse de Dünya’da da durum çok farklı değil, 12 yaş civarında. Yollarımızda 30 milyon araç var ve hepsi birer milli servet. Doğru bakım & onarımlarla servetimizi de korumuş oluyoruz. Kötü otomobil yoktur, ihmal edilen otomobil vardır diyoruz. Birçok arızalı otomobilin teknik bilgi, beceri ve ekipmandan yoksun servislerde işlem gördüğünü görüyoruz. Nitekim Volvo’nun, Mercedes’in, Volkswagen’in, Saab’ın, Toyota’nın, Honda’nın ürettiği ve 3-4 milyon kilometre yol kat etmiş birçok örneği var. Benzer örnekler elektrikli araçlarda da ortaya çıkmaya başladı. Lakin minimum bir kez batarya değişimi ve tamir edilemeyen elektrikli motorun birkaç kez değişimi, çok yüksek maliyetlere neden oluyor. Baktığımızda orta vadede içten yanmalı ikinci el araçlar halen daha güvenilir görünüyor.”