DOLAR 42,5341 0.06%
EURO 49,5880 -0.02%
ALTIN 5.770,670,32
BITCOIN 3873859-2.37841%
Bursa

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

    Haber16

    Haber16

    04 Aralık 2025 Perşembe

      İSMAİL HAKKI EDEBALİ VE HAKKI TOĞAY YILMAZ

      İSMAİL HAKKI EDEBALİ VE HAKKI TOĞAY YILMAZ
      0

      BEĞENDİM

      ABONE OL
      Yıldırım Belediye Başkanı.
      Daha öncesinde Ak Parti İl Başkanlığı’nın yönetiminde teşkilat başkanı.
      Yani Bülent Arınç devrinin, Bülent Bey’e en yakın çalışan mesai arkadaşlarından.
      Hani o genel olarak kimseye pek samimi gelmeyen meşhur gülüşüyle anlatılır ve tanınır.
      Kim olursa önüne gelenin dediğini şöyle kulağını uzatıp bir dinler.
      Ve meşhur o iki sözünü söyler.
      “Tamam bakarız.
      Tamam hallederiz.”
      Bakma kısmı genel olarak uzaktan bakılırda…
      Yıldırım’da halledilen önemli bir sorun neredeyse 5 yıl geçmesine rağmen ben hala duymadım.
      Duyan, gören varsa buyursun ve belgelesin onları da yazalım.
      Bildiğim belgeli olan tek şey, bu önüne gelene “Ben finansal uzmanım” diyen…
      Karşısındaki kim olursa olsun hep “Her şeyin en iyisini ben bilirim” tarzında konuşan…
      Devamlı olarak karşısında biraz kendi işine gelmeyen bir insan gördüğünde hemen hep aynı taktiği yaparak karşısındaki insanı hemen itibarsızlaştırmaya ve psikolojik üstünlük kurmaya çalışan birini bu kadar liyakat sahibi memuru varken hiç yoktan alarak Prensi yaptığı.
      Kimdir bu kişi…?
      Hakkı Toğay Yılmaz.
      Bu beyefendi kimdir ve neler yapmıştır …?
      Şöyle bir bakalım.
      Hakkı Toğay Yılmaz, sayın İsmail Hakkı Edebali’yi muhasebe müdürlüğü (Finansal Uzman) döneminde İller bankasından mahallelere hizmet verilecek kalemleri açıklamasıyla 137 milyon lira çektirerek inanılmaz bir borca doğru sürükleyen olayın baş aktörüdür.
      Daha da önemlisi bu çekilen paranın ne kadarının yerine ulaştığı hala meçhul.
      Bu belge elimdedir.
      Yayınlayacağım.
      İller bankasından çekilen paralarla nelerin Yıldırım mahallelerine hizmet yapılıp yapılmadığına Yıldırım halkı ve muhtarlarımız karar versin ve söylesinlerde biz de hep beraber görelim.
      Daha da önemlisiki bir daha söylüyorum, tabir yerindeyse Yıldırım Belediyesi bu finansal uzman arkadaş döneminde adeta borç batağına battı.
      Neyse…
      Şimdi başa dönelim.
      İsmail Hakkı Edebali’yi ve çalışma tarzını artık herkes tanıyor ve biliyor zaten.
      Git özel kalem müdürü Necati Turan bey’e…
      Adın soyadın alınsın…
      Tamam sizi arayacağız densin…
      Sonra bekle ki aranasın diye…
      Ha bu sırada doğum günün falan olursa aranırsın.
      Hakkını yemeyelim şimdi belediyenin.
      Kapının önünde iki garibim çalışan gelenin geçenin azarlarlarından kulakları şişerken, Sayın İsmail Hakkı Edebali nerdedir…?
      Kimsenin kapısından bile giremediği, başlangıç ve bitiş fiyatı bugün bile tam açıklanamayan ve hani şu ihalesi hala kafa karıştıran Kentsel dönüşüm binası müdürlüğü diye yaptırdığı son derece lüks yapısının üst katındaki makam odasında.
      Ne makam odası ama…
      Ve nasıl bir saltanat.
      Şimdi bunları bırakalım ve gelelim adını şu bütün Yıldırım’ın değil, neredeyse tüm Bursa’nın duyduğu Hakkı Toğay Yılmaz beye.
      Bu beyle ben de birkaç kez oturdum.
      Devamlı kendisinin ne kadar büyük bir insan olduğunu anlatan ve üzerine basarak çok iyi bir finansal uzman olduğunu söyleyen biri.
      Kendiminde acizane Üniversite mezunu olduğumu söylememe…;
      Kamu yönetimi ve İlahiyat okuduğumu belgelememe ve Finansal uzmanlık diye bir bölüm hiç duymadığımı söyleyince ise aynen yüzüme..;
      “Siz devlet yönetiminden hiçbir şey anlamazsınız.
      Çünkü bu dersleri okumadınız” diyecek kadar gerçeklerden uzak biri.
      “Siz devlet yönetiminden anlamazsınız…
      Böyle bir ders görmediniz dediği insan”..;
      Bırak diğer okuduğu üniversiteleri, Kamu yönetimi mezunu.
      Hani beni aşağılayıp kendisini üstün çıkaracak ya…
      Sonra öğrendik ki bu arkadaş açık öğretim de bir ara maliye bölümüne gitmiş.
      Diploma var mı orasını ben bilmiyorum ama belediyenin resmi sitesindeki kendisini tanıtan bölüm de hani adı sık sık FETÖ terör örgütüyle anılan ve Rektörünün bile iki de bir de alakamız yok diye açıklama yapmak zorunda kaldığı IŞIK ÜNİVERSİTESİ’nden bir de işletme konusunda yüksek lisansı varmış.
      Bu üniversite’nin çoğu eğitim hizmeti parayladır.
      Bunu hatırlatmaya lüzum yok herhalde.
      Halbuki Rektör bey ne kadar alakamız yok diye açıklamalar yapsa da şu çok iyi biliniyorki FETÖ örgütü SİGORTA’DAN, TURİZM’E nerede büyük bir şirket kursa adını hep “IŞIK” koyar.
      Eğer bu üniversiteninde bu örgütle hiçbir bağlantısı yoksa çoktan adını değiştirmesi gerekmez miydi sizce…?
      Ülkemiz de ki adı Fethullah veya Fetullah olan vatandaşların bile mahkemeye giderek adını değiştirdiği bir zaman da böyle bir ismin hala durması sizce normal midir…?
      Neyse…
      Bu arkadaşın öz geçmişinde böyle yazıyor.
      Biz de böyle kabul edelim ve kararı siz verin.
      Şimdi gelelim bu arkadaşın Yıldırım Belediyesine uzanan yolculuğuna.
      Hakkı Toğay Yılmaz 1982 doğumlu.
      Kendi belediye de ki tanıtım yazısından yazıyorum.
      Çeşitli yerlerde okuduktan sonra tam yazmamış ama en son 1999 yılında İstanbul Küçükyalı’da levazım astsubaylığı okuluna gitmiş.
      Girsin sorun değil de..;
      Her konu da kendini dahi olarak gösterme tavırlarıyla anılan Toğay bey burayıda girdiği yıl yine 1999’da 17 yaşında bitiriyor.
      Ve 1999’da astsubay olarak göreve başlıyor.
      Yani 17 yaşında.
      Ben böyle bir şey ne gördüm.
      Ne de duydum.
      Çünkü Türkiye’de yaşayan herkes bilir ki ülkemizde okuluna göre lise bitirme yaşı en az 18 veya 19’dur.
      Askere gidip de 17 yaşında bir astsubay gören varsa lütfen haber versin.
      İnanın bunları ben söylemiyorum.
      Belediyenin resmi tanıtım sayfasında kendi yazıyor finansal uzman Hakkı Toğay bey.
      Bana kalırsa bunlar gerçekse bu beyfendi bir dahi.
      Heba oluyor belediyelerde falan bu beyfendiye.
      Gerçi kasa sonuna kadar eksi bakiye de ama bizim anlayamadığımız bir şeyler var demek bu beyefendi de.
      Neyse…
      Devam edelim.
      Kendisi 17 yaşından, yani 1997 yılından, 2014 yılına kadar astsubaylık yapıyor.
      Sonra yine kendi özgeçmişinde üzerine basa basa yazdığı hayat hikayesindeki cümleleri okuyalım.
      “Görev tamamlama sürem dolar dolmaz kendi isteğimle kurumdan ayrıldım” diyor.
      Kendi isteğiyle ayrıldığını dikkatle ve önemle belirtiyor.
      Kurum dediği yer de yüzyıllardır Türk Milleti’nin göz bebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri.
      Hani herkesin çocuğunu gururla göndererek gerekirse vatan için şehit verdiği Türk Silahlı Kuvvetleri.
      Aralarına ne kadar hain karışıp yapısını bozmaya çalışsa da hala dimdik ayakta duran Türk Silahlı Kuvvetleri.
      Bari T.S.K. deseydin be Hakkı Toğay bey.
      Neyse…
      Tercihin ve içinden geçen öyleymiş…
      Öyle demişsin.
      Takdir kamuoyunun.
      Bu Toğay bey daha sonra 2014 yılında Nilüfer Belediye’sinde göreve başlıyor.
      Ama bu belediyede de aradığını bulamıyor ki söylenenlere göre şu anda içeride olan, FETÖ örgütünün en önde gelen isimlerinden biri olarak anılan albay M. Ülker’in bizzat kendi elleriyle getirilip İsmail Hakkı Edebali’ye teslim ediliyor.
      Hani şu adı Fetö namına yaptıkları hiç unutulmayan ve Bursa’da topladıkları paralarla bir çok günahsız iş adamını bile Emniyet’e gönderen Bülent Arınç’ın bizzat kendi eliyle belediye başkanı yaptığı İsmail Hakkı Edebali’nin yanına konuyor.
      Bilmem sizde de bazı şeyler çağrışım yapıyor mu…?
      Toğay bey ilk geldiği günden beri bir türlü masasında oturmaz.
      Bütün gün en alt kattan, en üste kata her yere girer çıkar.
      En sonunda da akşam olunca başkan İsmail Hakkı Edebali’nin odasının kapısının önünde belirir.
      Hem de saat kaç olursa olsun.
      Sen düz bir memursun.
      Saat 17.00 olduğu zaman olağanüstü bir şey yoksa git değil mi kardeşim…?
      Hayır Toğay bey gitmiyor.
      En son Necati Turan ve İsmail Hakkı Edebali’nin odasına giriyor ve belediyeden hep beraber çıkılıyor.
      Bir de çantalarını taşıyan o meşhur uzun boylu, adeta yalan makinası gibi olan siyah ceketli, gözlüklü Okan diye biri var ki, ona da sonra geleceğim.
      Şimdi gelelim işin bir diğer yanına.
      Bu Toğay beyin İsmail Hakkı Edebali’nin odasına girip çıktıkça belediyedeki bütün herkesin dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile bildiği müdürlerin hepsi o veya bu nedenle görevden alınıyor.
      Hiçbir liyakate bakılmadan atamalar yapılmaya başlanıyor.
      Ve birden finansal uzman olan Toğay bey muhasebe de aksayan hiçbir şey yokken ve son derece çalışkan bir müdüre hanım varken, bir an da nasıl olduysa onun yerine geçerek muhasebe müdürü oluveriyor.
      Hadi bu da olabilir diyelim.
      Öyle yetkilerle muhasebe müdürü oluyor ki kendisinden sorumlu başkan yardımcısını bile kaale almayacak kadar yetkili.
      Bunu bizzat muhasebeden sorumlu başkan yardımcısının ağzından kendi kulaklarımla da duydum.
      Bizzat bana söylediğini size aktarıyorum.
      “Bu ne olduğu belli olmayan ve son derece anlamsız ve dengesiz hareketler yapan kişiyle muhatap olmak istemiyorum…
      Zaten başkan da böyle istiyor Mehmet abi…”
      Sonra öğrendim ki bu sözü sadece ben değil, aynı başkan yardımcısının ağzından bir çok kişi duymuş.
      Sonra ardı ardına belediye başkan yardımcılarının istifaları başlar.
      Yılların dürüst ve çalışkan müdürlerinin ard arda görevden alınmaları, hatta bazı istenen usulsüz imzaları atmadıkları için istifaları başlar.
      Hiç alakasızken tüm parayla ilgili müdürlükler kaldırılarak bu birimlerin hepsi her nedense şeflik adı altında Hakkı Toğay Yılmaz’a bağlanır.
      VE ARTIK SONUN BAŞLANGICI BAŞLAMIŞTIR.
      Sayın Hakkı Toğay Yılmaz doğruları söyleyerek işine gelmeyen herkese birkaç yancısıyla beraber ona biat etmeyen insanların ARKASINDAN…
      “Kahpe…
      Müptezel…
      Kurşun sıkıcam onlara…
      Onları ben besledim…”
      (Zannedersin Yıldırım ve Yıldırım belediyesi bu şahsın…
      Kimse alın teriyle para kazanmıyor…
      Herkesi bu arkadaş besliyor…)
      Bu beyefendi Kuranı Kerim’den ayetler okuyarak karşısındakini etkilemeye çalışırken bile, araya küfürler sıkıştırmaktan ve sallamaktan hiç çekinmiyor.
      Daha önceden de yazdım.
      Aynı o salya sümük ağlayan biri gibi.
      Anlamışındır sen sayın Finansal uzman Hakkı Toğay Yılmaz bey.
      Ama ortalığa dürüstlük timsali gibi bu kadar söz sallayan sayın Hakkı Toğay Yılmaz sen, bütün Yıldırım belediyesinin bildiği bir trafik kazası olayının arkasındaki adam olarak kendi yaptıklarından hiç söz etmiyorsun.
      Hem de başka bir başkan yardımcısına hani o görev başında yakalanmana rağmen.
      Anladın mı bize her tür hakareti ederek korkmamız için silah gösteren ve tehdit gönderen Hakkı Toğay Yılmaz bey..?
      Bu yazdıklarımın hepsi belgeli ve şahitlidir.
      Daha önce de belge dediler.
      En az 10 tane çıkardım, 1 tanesine cevap veremediler.
      Yine belgeli konuşmaya ve Hakkı Togay Yılmaz bey’in, Yıldırım Belediyesin’in ve onun aklından her nedense bir türlü kopamayan Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’nin genel olarak halkın gözünde nasıl bittiğini önümüzdeki sayı da yazmaya devam edeceğim.
      Tüm bunlara sebep olan İSMAİLHAKKI
      EDEBALİ.
      Adım gibi biliyorum.
      O KOLTUKTAN
      GİDECEKSİN.
      Nokta.
      Bu sıra da kurulmaya çalışan tüm korku imparatorluğuna ve bana beğeni yapanlara açılan telefonlara rağmen…;
      Hala beni gerek sosyal medya’da..;
      Dışarıda veya telefonla arayarak destekleyen bütün korkusuz ve cesur insanların hepsine sonsuz teşekkürü bir borç bilirim.
      Önemli not: Bunu gerçek Ak Parti’liler hatırlattığı için yazıyorum.
      Unuttuğum için tekrar özür dilerim.
      İşler bu noktalara kadar gelmişken Ak Parti’ nin sayın yöneticileri sizler neredesiniz acaba…?
      Aranızdan bu partinin ilçe yönetiminden, en üst derecedeki kademesine kadar birilerinin muhakkak çıkarak, bu konuya mutlaka el atacağını biliyorum.
      Hatta duyduğum ve çok iyi bildiğim el attığınız.
      Bundan niye kamuoyunu bilgilendirmiyorsunuz…?
      Bir çoğunuzun elinde bu yazıların olduğunu da biliyorum.
      Hayırlı ve iyi haftalar…